Yeni nesil tedavi yöntemlerinden sanal gerçeklik terapisi ile kaygı bozukluğu tedavisi üzerine uzmanımız Klinik Psikolog Tuğçe ACAR'ın NTV yayını.
Squid Game dizisinin çocuk ve yetişkinler üzerindeki etkisi, şiddet toplumu, ergenlerde cinsel kimlik kazanımı ve pandeminin psikolojik etkileri gibi bir çok konu üzerine uzmanımız Klinik Psikolog Tuğçe ACAR'ın A Haber kanalındaki canlı yayını.
Kadınların maruz kaldığı şiddet karşısında neden tepkisiz kalınıyor? Şiddet gördüğü suçluyu şikayet etmeyen kadınların gerekçeleri neler olabilir? Uzmanımız Klinik Psikolog Tuğçe ACAR'ın NTV Kanalındaki haberi.
Sosyal medya hesaplarının yönetimi ve ebeveynlerin bu doğrultudaki sağlıklı tutumları hakkında uzmanımız Klinik Psikolog Tuğçe ACAR'ın NTV kanalındaki yayını.
Pandemi sürecinde çocukların ruh sağlığının nasıl etkilendiğine yönelik uzmanımız Klinik Psikolog Tuğçe ACAR'ın Deutsche Welle Türkçe kanalındaki canlı yayını.
Pandemi sürecinde ruh sağlığımızın nasıl etkilendiğine yönelik uzmanımız Klinik Psikolog Tuğçe ACAR'ın A haber kanalındaki canlı yayını.
Sanal ortamlardaki oyunların çocuklar üzerindeki etkisi üzerine A Haber ile gerçekleştirilen uzmanımız Klinik Psikolog Tuğçe ACAR'ın canlı yayını.
Türkiye'de bir çok yenilikle tarafımızca uygulanan ve başarılı sonuçlar alınan sanal gerçeklik teknolojisi ile terapi programları yürütmekteyiz.
Sanal gerçeklik terapisi ile uzman klinik psikolog eşliğinde kaygı duyduğunuz ortamla yüzleşebilir ve kaygı yönetme becerilerini geliştirebilirsiniz.
Sanal gerçeklik terapisi uyguladığımız alanlar:
Uçuş korkusu
Yükseklik korkusu
Kapalı alan korkusu
Karanlık korkusu
Panik atak
Agorafobi
Sınav kaygısı
Temizlik takıntısı
Hayvan fobileri
Sosyal fobi
Topluluk Önünde
Yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik yürütülen psikoterapi seanslarında kişinin kendisini tanıması ve kendine ilişkin farkındalık kazanması; diğerleri ile kurduğu iletişim becerilerinin geliştirilmesi böylelikle iletişim sorunlarını çözebilmesi; geleceğe dair planlarına ulaşabilmek için harekete geçebilmesi ve bu süreçte sorun çözme becerilerinin gelişmesi amaçlanmaktadır.
Depresyon
Kaygı Problemleri
Geçmiş Travmalar
Çocukluk Dönemi Travmaları
Obsesif Kompulsif Bozukluk
Boşanma Sonrası Adaptasyon
İlişkİ her iki tarafın çocukluk çağından getirdikleri örüntüler ya da kişilik yapıları bazı durumlarda bütünleşmeyi zorlaştırabilir.
Sevgi ve birlikte olma isteğine karşın yaşanan çatışmalar ilişkinin sürdürülemeyeceğine yönelik korkular yaşatabilir.
İlişkiyi sürdürmek ve bütün olmak isteyen çiftlerin önce kendisinin sonra partnerinin ruhsal alanlarına dokunmaları gerekir.
Birbirlerinin yaralarını tanıyan çiftler sağlıklı iletişim modellerini öğrenmek için de çaba sarfedecek gücü bulabilirler.
Çocuklar, büyüme süreçlerinde yaşam ile uyumlanma çabası içerisindedirler. Ve bu uyum sürecinde bazı gelişimsel, duygusal ya da davranışsal problemler yaşayabilirler.
Gelişim çağında yaşanan bu problemlerin uzman eşliğinde anlamlandırılması ve çözüme kavuşturulması çocuğun yetişkinlik sürecine bu problemleri taşımamasını sağlar.
Erken çocukluk çağı travmaları, boşanma sürecinin anlamlandırılması, duygu düzenleme becerisinin geliştirilmesi, cinsel gelişimin desteklenmesi, ders çalışma stratejilerinin geliştirilmesi, sınav stresinin kontrol altına alınması, akran zorbalığı ve öfke problemlerinin çözümlenmesi çocuk-ergen psikoterapisinde odaklanılan noktalardandır.
Havacılık psikolojisi alanında deneyimli "Havacılık Psikoloğu" olan klinik psikologlar eşliğinde pilot alımlarında hava yolu şirketlerinin yürüttükleri mülakatların simülasyonu yapılmakta; süreçteki önemli hususlar ve kritik sorular değerlendirilmektedir.
Danışmanlık sürecinde pilot adaylarının kişilik testi değerlendirmeleri ve önceki mülakatlardan alınan "geri-dönüşler" üzerine çalışılarak adayların ifade becerilerinin geliştirilmesi ve mülakat süreçlerinin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.
Merkezimizde yürütülen Zihinsel Gelişim Programı GETAP ile çocuk, ergen ve yetişkin bireylerin zihinsel gelişimini, zekâ potansiyelini verimli şekilde ortaya koyabilmesini ve stratejiler edinmesini sağlayan bir programdır.
Bireyin bilişsel düzeyine uygun gelişim egzersizleri ile dikkat, hafıza, konsantrasyon, mantık-muhakeme, işlem hızı ve problem çözme gibi becerilerinde bireyin Uzman Psikolog ve Çocuk Psikoloğu eşliğinde gerçekleşen seanslar ile kalıcı bilişsel gelişimi sağlanmaktadır.
Her aşama profesyonelce hazırlanmıştı. Bu çalışmaya başlarken oldukça endişeliydim. Fakat 2 gün boyunca kademe kademe ilerleyerek tüm endişe ve kaygılarım son buldu. Şuan aslında hissettiklerimin uçuş korkusundan kaynaklı olmadığını ve benim kendimi motive ederek nefes egzersizleri ve doğru fiziksel tekniklerle korkumu yenebileceğimin farkına vardım. Bu çalışma boyunca büyük bir sabır ve daimi güler yüz ile bana destek olan psikoloğa canı gönülden teşekkür ediyorum.
Nur G. (28)
Öğretmen
Sosyal fobi tedavisinin sanal ortamda yapılmasına çok güvenemiyordum ancak ne kadar etkili olduğunu sokağa çıktığımda anladım.
Sadece sanal gerçeklik gözlüğüyle çalışmadık, sokağa çıkıp denemeler de yaptık.
Artık okula gidebiliyorum, sokağa çıkabiliyorum, insanlarla konuşabiliyorum.
Teşekkür ederim.
Eren K. (16)
Öğrenci
Sokağa çıkmak, araba kullanmak, metroya binmek benim için çok zorken her yaptığımız seansta kaygımın azaldığı farkettim.
Fiziksel bir problemin de olmasına rağmen sabırla çalıştık.
İnanmak ve güvenmek çok önemliymiş. Herkese teşekkür ederim.
Melisa A. (37)
Yönetici
Uçuş korkusu için 8 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Uçuş korkusu olan bireyler uçağın kaza yapacağına yönelik düşünceleri, kendilerinin uçak içerisinde panik atak gibi psikolojik problemler yaşayacaklarına yönelik inançları ve ya uçak içerisindeki kontrolsüzlüğe ya da belirsizliğe olan düşük toleransları sebebiyle uçak seyahatlerinden kaçınmaktadırlar.
İş seyahatları veya aile ziyaretleri nedeniyle uçak yolculuğu yapmak zorunda olan bireyler ise bu yolculuğun ortalama 1 hafta öncesinde başlayan ve uçuş seyahati boyunca süren kontrol etmekte zorlandıklar yoğun bir kaygı yaşamaktadırlar.
En hızlı ve en konforlu olan bu seyahat biçimini kullanamamak kişilerin yaşam kalitelerini düşürmekte, iş yaşamlarındaki gelişimlerimi engellemekte veya özel yaşantılarında bir takım sorunlara sebep olmaktadır.
Panik atak ve agorafobi için 12 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Agorafobi, kişinin kendisini güvensiz, korumasız ve çaresiz hissettiği alanlarda yaşadığı kaygı durumudur.
Bazı bireyler "kaçışın mümkün olmadığı" yerler olarak nitelendirdikleri mekanlarda bulunmayı red ederler. Kişilerin kendi algılamalarına göre bu alanlar değişiklik göstermektedir. Mağazalar, köprüler, veya toplu taşıma araçları agorafobi sebebiyle bireylere güvensiz gelen alanlardan bazılardır.
Panik atak yaşayan bireyler ağır bedensel tepkiler ile baş etmekte zorlanır ve bedenlerini kontrol edemeyeceklerini düşünürler. Bu belirtilerin ağırlığı kişilere "çıldırma korkusu" olarak yansıyabilmektedir.
Gündelik hayatta sıkça rastlanılacak bu alanlarda baş edilmesi zor bir kaygı yaşayan kişiler, bu kaygı ile başa çıkmak adına bu alanlardan zamanla uzaklaşmaktadırlar.
Bireylerin buldukları bu çözüm yolu kaygılarını azaltmadığı gibi yaşam kalitelerini oldukça düşürmektedir.
Kapalı alan korkusu için10 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Kapalı alan korkusu (klostrofobi) olan bireyler yaşadıkları sıkışmışlık, bunalmışlık hissi ve çaresizlik düşünceleri sebebiyle görece dar alanlarda bulunmaktan kaçınmaktadırlar. Örneğin bireylere sıkışmışlık hissi verdiği için asansörler ya da bunalmışlık hissiyatı veren tıbbi prosedürlerden olan MR kapalı alan korkusu olan bireylerin içerisinde bulunurken yoğun kaygı yaşadıkları ve bu sebeple girmekten kaçındıkları ortamlardır.
Kapalı alan korkusu olan kişilerin bireysel algılarına göre bu alanların çoğaldığı gözlemlenmektedir. Uçaklar, metrolar, tüneller ya da penceresiz odalar kapalı alan korkusu olan bireyleri kaygılandıran ortamlardandır.
Topluluk önünde konuşma kaygısı için 10 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Topluluk önünde konuşma korkusu olan bireyler sosyal yaşamlarında insanlarla iletişim problemleri yaşamamalarına rağmen iş yerinde sunum yapmak gibi performans ölçümü sağlayabilecek aktivitelerde gözlemlendiklerini düşünerek yaşadıkları kaygıdan kaynaklı çekingen ve pasif bir tutum sergilemektedirler.
Özellikle firma yöneticileri ya da yönetici adayları "yöneticilik" vasıflarına sahip olmalarına rağmen topluluk önünde konuşma kaygısı yaşadıkları için çalışanlarına ya da özellikle patronlarına karşı performanslarını tam olarak yansıtamamaktadır.
Potansiyelinin farkında olan ancak topluluk önünde konuşma kaygısı olduğu için potansiyelini özellikle sunum yapmak gibi görevlerde performansına yansıtamayan bireyler aldıkları terfileri kabul edememekte ya da yöneticilik görevlerini sonlandırabilmektedirler.
Sınav kaygısı için 12 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Akranlarıyla ya da rakipleriyle kıyaslanma fikrine tahammül edemeyen bireyler başarısız olma ihtimaline yükledikleri olumsuz anlamlar sebebiyle yoğun kaygı yaşarlar. Kişinin yaşadığı bu kaygı terleme, titreme, uyuyamama, huzurluk gibi belirtiler ile ortaya çıkarken üzerine çalışılmamış ve şiddetlenen kaygı deri yolma (trikotillomani) ya da saç yolma gibi ilerlemiş kaygı bozukluklarına sebep olabilmektedir.
Başarısızlığa karşı düşük toleranslı bireylerin yaşadıkları bu belirtiler bireyi baş etmesi zor bir kaygı döngüsünün içerisine taşımaktadır. Bahsedilen bu belirtilerin örseleyici ve yıpratıcı etkisiyle kişi potansiyelini kullanamadığı gibi performansında düşüşler deneyimler. Performanstaki bu düşüş başarısızlığa ilişkin toleransı düşürürken bedensel belirtiler için de bir tetikleyici haline gelmektedir.
Bu kaygı döngü içerisindeki bireylerin baş etme biçimi olarak kaldıramayacakları tempolarda çalışmalar yürüttükleri ya da başarısızlığı deneyimlememek adına sınav deneyiminden kaçındıkları gözlemlenmektedir.
Temizlik Takıntısı için 10 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Temizlik takıntısı olan bireyler gündelik yaşamda temas kurdukları nesnelerin, ortamların örneğin umumi tuvaletleri toplu taşıma araçları ve bu temasın ardından bedenlerinin çok kirli olduğuna yönelik yanlış inanışlar beslemektedirler.
Kişi, çok kirli olduğuna inandığı nesnelere temasının ardından bedeninin aciliyetle temizlenmeye ihtiyaç duyduğunu aksi takdirde ciddi sağlık problemleri yaşayabileceğini düşünebilmektedir.
Nesnelerin, bulundukları ortamların veya bedeninin kirli olduğunu düşünen kişi ciddi bir kaygı yaşamaktadır. Kişi için bu kaygı ile baş etmenin en kolay yolu kaygısını kontrol edene dek yürüttüğü temizlik ritüelleridir. Bu baş etme yolu kişinin kaygıyı oluşturan yanlış inanışlarını düzenleyici bir nitelikte olmadığı için kaygıyı azaltmakta işlevsel bir çözüm olmadığı gibi kişiyi yorucu bir temponun içerisine sürüklemektedir.
Temizlik takıntısı gündelik yaşamda ya da kişilerarası iletişimlerde bir çok probleme yol açarak bireylerin yaşam kalitesini düşürmektedir.
Karanlık korkusu için 6 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Karanlık korkusu olan bireyler karanlığı belirsiz ve kontrolsüz olarak anlamlandırarak kaygı yaratıcı bir durum olarak nitelendirirler. Kişiler, karanlık ortamlara girdiklerinde titreme, hızlı nefes alma ya da nefes alamama, boğulma hissiyatı gibi belirtiler göstererek kaygılarını açığa çıkarırlar.
Geceleri aydınlatma eşliğinde uykuya dalan bireylerin sağlıklı bir uyku ritüelleri olmadığı için güne yorgun ve olumsuz duygudurum ile başlarlar.
Yükseklik korkusu için 8 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Yükseklik korkusu olan bireylerin binaların yüksek katlarına çıkmakta zorluk çektikleri veya yüksek katlardan aşağıya doğru bakamadıkları ya da aşağıya baktıkları zamanlarda mide bulantısı, baş dönmesi gibi bedensel tepkiler verdikleri; eğlenceli aktivitelere yükseklik ürkütücü geldiği için katılamadıkları ya da iş yaşamında gökdelenlerdeki iş görüşmeleri gerçekleştirirken baş edilemez yoğun bir kaygı yaşadıkları gözlemlenmektedir.
İğne korkusu için 6 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
İğne korkusu olan bireyler iğne ya da enjeksiyon ile karşı karıya kaldığı durumlarda terleme, kızarma, titreme veya bayılma gibi bedensel belirtiler gösterirler.
Kişiler iğneye ilişkin duydukları kaygı ile baş edemeyeceklerine yönelik düşünceleri sebebiyle gündelik yaşamda iğne ile karşılaşma ihtimallerini mümkün olduğunca düşürürler.
Ancak yaşadığı kaygı sebebiyle kaçınma davranışı gösteren bireylerin ciddi sağlık sorunlarının teşhisinde ve tedavisinde geciktikleri gözlemlenmiştir.
Uçuş korkusu için 8 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Araba sürme korkusu ülkemizde özellikle kadınlarda sık karşılaşan korku türlerindendir.
Kişiler, arabanın hızının artmasından, şerit değişikliklerinden ya da anlık refleks göstermesi gereken durumları meydana gelme ihtimallerinden kaygılanmaktadırlar. Yaşanılan bu kaygı ile kişi terleme, titreme, kızarma ya da kusma gibi belirtiler gösterebilir.
Bu belirtiler ile birlikte korkuları pekişen bireyler araba kullanmaktan ya da araba ile yolculuk mümkün olduğunca kaçınmaktadırlar. Bu kaçınma davranışı kişilerin gündelik yaşamlarını oldukça zorlamaktadır.
Hayvan korkusu için 6 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Örümcek ya da hamamböceğinin görsellerine maruz kalmak ya da bu hayvanlara dokunmak hayvan korkusu olan bireyler için yoğun kaygı yaratan eylemlerdendir.
Kişiler bu hayvanlara ilişkin görseller gördüklerinde ya da bu hayvanlar ile temasta bulunduklarında kaşınma, titreme, terleme, kızarma ya da kusma gibi belirtiler gösterirler.
Özellikle doğal yaşamın içerisinde bu kaygı ile var olabilmek hayvan korkusu olan bireyler için oldukça zorlayıcıdır. Bu sebeple bu bireyler mümkün olduğunca bu hayvanlarla karşılaşma ihtimalleri olan alanlarda bulunmamaktadırlar.
Sosyal fobi için 12 saatlik terapi programımıza katılmanız kaygınızla baş etmenizde yeterli olacaktır.
Sosyal fobisi olan bireyler içerisinde bulundukları tüm ortamlarda diğerleriyle kıyaslanacakları, olumsuz algılanacakları ya da olumsuz yönde etiketleneceklerine yönelik düşünceleri sebebiyle diğerleriyle iletişim kurmaktan kaçınırlar.
Kişi bu düşünceler içerisindeyken terleme, kızarma ya da titreme gibi bedensel tepkiler de vererek bir kaygı döngüsünün içerisine girer.
Sosyal ortamlarda bu kaygı döngüsünü tekrar yaşamamak adına bu ortamlardan kaçınan kişinin zamanla sosyal yaşamdan uzaklaştığı ve çevresindeki bireylerle ciddi iletişim problemleri yaşadıkları gözlemlenmiştir.
Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi kullanarak yürütülen psikoterapi sürecinde, klinik psikolog eşliğinde psikolojik bozukluğa göre hızlı ve kalıcı olarak iyileşme hizmeti sunulmaktadır.
Danışanlara kaygı ve ya korku duydukları nesne ya da durumlara karşı sanal ortamda maruz bırakma yöntemi uygulanırken, psikolog tarafından edinilen baş etm
Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi kullanarak yürütülen psikoterapi sürecinde, klinik psikolog eşliğinde psikolojik bozukluğa göre hızlı ve kalıcı olarak iyileşme hizmeti sunulmaktadır.
Danışanlara kaygı ve ya korku duydukları nesne ya da durumlara karşı sanal ortamda maruz bırakma yöntemi uygulanırken, psikolog tarafından edinilen baş etme becerileri ile birlikte danışanlar süreç içerisinde kaygı veya korku duydukları nesne ya da durumlara karşı duyarsızlaşmaktadırlar.
Bireysel yürütülen seanslarda danışanlarımızı psikologlarımız eşlik etmektedir. Danışana takılan sanal gerçeklik gözlüğü ile danışan kaygı ya da korku duyduğu nesne ya da duruma maruz kalır.
Gerçek yaşamda maruz kalmanın örseleyici ya da zararlı olduğu durumlara güvenli bir ortamda ve psikolog eşliğinde maruz kalan danışanlar zamanla du
Bireysel yürütülen seanslarda danışanlarımızı psikologlarımız eşlik etmektedir. Danışana takılan sanal gerçeklik gözlüğü ile danışan kaygı ya da korku duyduğu nesne ya da duruma maruz kalır.
Gerçek yaşamda maruz kalmanın örseleyici ya da zararlı olduğu durumlara güvenli bir ortamda ve psikolog eşliğinde maruz kalan danışanlar zamanla duyarsızlaşmaktadır.
Psikoterapi sürecinde Bilişsel-Davranışçı Terapi teknikleri, gevşeme egzersizleri ve nefes egzersizleri gibi anksiyete bozukluklarında kullanılan yöntemlerin bütünü danışana uygulanır.
Sanal gerçeklik terapisine 14 yaşını dolduran tüm bireyler katılım sağlayabilir.
Psikologlarımızın VR teknolojisi ile uyumlu ve geleneksel terapilerin tekniklerine bağlı olarak yürüttükleri psikoterapi sürecinde danışanların ihtiyaçlarına karşı gösterilen hassas tavırları ve kapsayıcı tutumları iyileşme oranını oldukça yükseltmektedir.
Danışanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve kaygı düzeylerini en işlevsel noktaya indirebilmek amacıyla ruhsal bozukluklarının tedavisinde kullanılan tüm teknikleri barındıran bir tedavi modeli ile çalışılmaktadır.
Maruz bırakma, nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri ve mindfulness teknikleri gibi yöntemler maruziyetin en etkili olduğu sanal ortamda danışanlara uygulanmaktadır.
Bütüncül çalışma prensibi ile danışanların ruhsal sağlık alanlarında ilgiye ihtiyaç olan tüm alanlar üzerine çalışılır. Böylelikle danışanlar kaygı veya korkularına karşı duyarsızlaşırken ilerleyen süreçlerde kullanacakları baş etme becerilerini de öğrenmektedirler.
Bireylerin gerçek yaşamda korkularına maruz kalması hem maddi hem ruhsal olarak oldukça örseleyici olmaktadır. Bu sebeple bireylerde sıkça kaçınma davranışı ortaya çıkar. Kaygı veya korkularından kaçınan kişinin fobisini yenme ihtimali zamanla düşmektedir.
Bir uzman psikolog desteğinde, sanal ortamda olmanın bilinci ve güveni ile kişiler defalarca kaygı ya da korku duydukları nesnelere maruz kalır.
Maruz kalma sayısı arttıkça iyileşme oranı da yükselmektedir.
Amerikan Psikoloji Derneği'nin verdiği verilere göre ruhsal bozuklukların iyileştirilmesini amaçlayan çalışmalarda Sanal Gerçeklik terapileri geleneksel terapilere kıyasla çok daha hızlı ve kalıcı iyileşme sağlamaktadır (Rothbaum,2006).
Öncelikle, iletişim numaramızdan uzmanlarımızı arayabilir ya da kişisel bilgi formuna iletişim bilgilerinizi bırakabilirsiniz. Uzmanlarımız ile yapacağınız telefon görüşmesinde psikoterapi sürecinin içeriğine ilişkin tüm sorularınıza cevap alabilirsiniz. Psikologlarımız bu aşamada tarafınıza psikolojik değerlendirmenizi yapmak amacıyla belirli formlar yönlendirmektedirler.
Psikologlarımızın sizlere yönlendirdiği formların değerlendirilmesi yapılıp tarafınıza aktarılacaktır. Böylelikle tüm ruhsal alanınıza ilişkin bilgi sahibi olurken psikoterapi seanslarına başvurmak istediğiniz kaygı bozukluğunun sizlerdeki yansımasını da detaylarıyla öğrenebilirsiniz.
Bu süreçte, psikologlarımızın ve sizlerin onayı sonrasında karşılıklı olarak uygun olan gün ve saatte kliniğimizde bireysel olarak yürütülen psikoterapi seansının randevusu netleştirilmektedir.
Katılmak istediğiniz kaygı problemine göre 2 gün veya 4 gün olmak üzere kliniğimizde psikoterapi seanslarımıza katılmanız gerekmektedir. Kaygı bozukluklarına göre programa kaç gün katılmanız gerektiğini psikologlarımızdan öğrenebilirsiniz.
Belirlenen tedavi programda kaygı seviyenizin hedeflediğimiz işlevsel düzeye düşmediğine yönelik psikolog görüşleri olduğu durumlarda belirlenen gün ve saatte 2 saatlik ek seanslar yapılmaktadır.
Tedavi programının tamamlanmasının ardından, psikologlarımız sizleri belirlenen periyotlarla arayarak gündelik yaşamınızdaki kaygı problemlerini takip etmekte ve gerekli desteği vermektedirler.
Danışanlarımıza değer veriyoruz. Mesai saatleri içinde bizi randevu alarak ziyaret edebilirsiniz.
Nisbetiye Mahallesi Birlik Sokak No:3 Kat:4 Daire:17 Etiler, Beşiktaş İSTANBUL
Bugün açık | 09:00 – 17:00 |
İSTANBUL
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.