Cinsel terapide başarılı olmanın yolu, kendinizi ve partnerinizi tanımaktan geçiyor.

Çift terapisi, bireyi değil ilişkiyi baz alan bir terapi yöntemidir. Çiftler seanslara birlikte katılırlar. Her çiftin dinamiği farklıdır ve terapide bu dinamik incelenir. Bireysel terapiye göre daha kısa sürede sonuç alınır. Çiftin uyumu, terapiye dahil olmaları, istekleri bu konuda çok önemlidir. Eğer partnerlerden biri terapiye katılmak istemiyor ve diğer partnerin zoruyla terapiye geliyorsa burada zaman uzayabilir. Çift terapisinde, ilişkide nelerin yolunda gitmediği, ilişkinin nelere ihtiyacı olduğu ve ilişkinin iki tarafın da doyum sağlayacağı hale nasıl getirileceği üzerine çalışılır. Aralarındaki iletişim durumları ortaya çıkartılıp, daha kaliteli bir iletişime taşınır. İlişkinin gidişatıyla ilgili endişe duyan, ilişkilerinin kalitesini arttırmaya ihtiyaç duyan veya ayrılmayı düşünen çiftlere yardımcı olur. 

Eğer çiftler arasında sorun varsa bu konuda en kısa sürede terapiye başvurmalılar. Genellikle artık ilişkide yapılacak bir şey kalmadığında, çiftler bütün her şeylerini yitirdikten sonra, ilişkiyi bitirme aşamasında çift terapisine başvuruyorlar. Bu aşamadan önce başvurduklarında ilişki daha kısa sürede toparlanıp, daha doyumlu, daha sağlıklı bir ilişkiye doğru gidebiliyor.

Çift terapilerinde, ilişkileri iyileştirme hedefi ile yola çıkılsa da her zaman ilişkinin süreceğinin garantisi verilemez. Bazı durumlarda çiftler, terapi ile birlikte bitirilmesi gereken, sürdürülmesi güç olan bir birliktelik içinde olduklarını da görebilirler. Terapi sürecinde boşanma kararı alan çiftler boşanma süreciyle sağlıklı bir şekilde baş edebilmek için terapistle görüşmeye devam edebilir.

İlişkinizde önceden baş edebildiğiniz sorunlar ile şu an baş etmekte zorluk yaşıyorsanız, kendinizi, eşinizi ve ilişkinizi anlamakta zorluk yaşıyorsanız, ilişkinizde sevgi, saygı ve güven gibi temel konularda sorun yaşıyorsanız, aynı olay üzerinden kavgalarınız sürekli tekrarlanıyorsa, üstünü örttüğünüz problemlerin konuşulmasına ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız çift terapisine başvurabilirsiniz.

  Cinsellik bireyin fizyolojisini, psikolojisini ve sosyal hayatını etkileyen en önemli unsurlar arasında yer alır. Sağlıklı bir cinsel hayat ise kişinin fizyolojisi ,psikolojisini ve sosyal hayatını olumlu yönde etkiler. Cinsel hayatta yaşayan sorunlar ise bireyi olumsuz yönde etkileyecektir. Bu noktada önemli olan faktör cinsel sorunun fizyolojik mi yoksa psikolojik mi olduğudur. Eğer sorun fizyolojikse tıbbi bir destek alınması gerekmektedir. Fizyolojik herhangi bir anomali yoksa tedavi için psikolojik destek alınabilir.

  Cinsel sorunların psikolojik tedavisinde cinsel terapi oldukça etkili bir modeldir. Cinsel terapi terapist ve danışanın karşılıklı diyalog, paylaşım ve uzlaşı üzerine kurduğu bir terapidir. Terapiye başvuran kişiler psikolojik ya da kişisel problemlerinden hangilerinin cinsel yaşam içinde bir problem haline geldiğine dair paylaşımda bulunur ve terapistle iletişime geçer. Bireyin cinsel sorunların oluşumunda rol oynayan faktörleri terapisti ile paylaşması ile terapi sürecine başlanır. 

Tüm cinsel işlev bozukluklarının tedavisi cinsel terapi ile mümkündür. Cinsel sorunlar kronikleşmeden ne kadar erken terapiye başlanırsa o kadar etkili sonuçlar alınacaktır.

Cinsel işlev bozukluklarının nedenleri ?

-Cinsel eğitimsizlik

-Cinselliğe dair mitler

-Cinselliğe dair yanlış inanışlar

-Depresyon

-Kaygı bozuklukları

-Çocukluk çağı travmaları

-Cinselliğe dair kalıp yargılar

-Cinsel fobiler

-Bazı ilaç kullanımları

Cinsel işlev bozuklukları nelerdir ?

-Geç Boşalma

-Sertleşme Bozukluğu

-Kadın Orgazm Bozukluğu

-Kadında Cinsel İlgi/Uyarılma Bozukluğu

-Cinsel Organlarda-Pelviste (Kasıklarda) Ağrı Bozukluğu

-Erken Boşalma

-Maddenin/İlacın Yol Açtığı Cinsel İşlev Bozukluğu

İlişkİ her iki tarafın çocukluk çağından getirdikleri örüntüler ya da kişilik yapıları bazı durumlarda bütünleşmeyi zorlaştırabilir.  Sevgi ve birlikte olma isteğine karşın yaşanan çatışmalar ilişkinin sürdürülemeyeceğine yönelik korkular yaşatabilir.  İlişkiyi sürdürmek ve bütün olmak isteyen çiftlerin önce kendisinin sonra partnerinin  ruhsal alanlarına dokunmaları gerekir.  Birbirlerinin yaralarını tanıyan çiftler sağlıklı iletişim modellerini öğrenmek için de çaba sarfedecek gücü bulabilirler.

Aile, bütün olma yolunda birlikte yürümeye çalışan birbirinden farklı insanların ortak mücadelesidir. Yaşanan travmatik yaşantılar bu mücadeleyi zorlu hale getirebilir. 

Aile üyelerinin birbirlerini tanımaları, anlamaları ve çözüm için sağlıklı stratejiler edinmeleri gereklidir. 

Kullanılan Teknikler: 

Bilişsel Davranışçı Terapi

Travma Terapisi - EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme)

Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi 

Gottman Çift Terapisi

Çalışma Alanları:

Cinsel Terapi: Cinsel İşlev Bozuklukları 

Boşanma Terapisi

Sağlıklı İlişki Yürütme

Aldatılma Travması

Aile Dinamiklerini Oluşturma

   Sağlıklı bir şekilde devam eden  cinsel hayatınız varken zaman zaman cinsel isteksizlik yaşayabilirsiniz. Bu hemen hemen çoğu çiftin yaşadığı bir durumdur. Yaşanılan bu isteksizliğin nedeni psikolojik ya da fizyolojik olabilir. Cinsel isteksizlik nedeni fizyolojikse tıbbi bir destek alınması gerekir. Cinsel isteksizliğin nedeni psikolojik ise cinsel terapi desteği alınabilir. Cinsel isteksizliği psikolojik olarak ele aldığımızda önemli etkenlerden biri cinsel isteksizliğin ne zaman başladığı ve ne kadar süredir var olduğudur. Diğer bir önemli unsur ise partnerin bu cinsel isteksizlikten nasıl etkilendiği ve bu duruma tepkisidir. Yaşanılan cinsel isteksizlik partnerler arasında uyum, anlayış ve ilişki sorunlarına yol açabilir.

Cinsel isteksizliğin nedenlerini bilmek birey için yaşadığı durumu anlamlandırabilmesi açısından kolaylık sağlayacaktır.

Erkeklerde Cinsel İsteksizlik Nedenleri:

-Alkol ve sigara kullanımı

-Performans kaygısı

-Sertleşme güçlüğü

-Erken boşalma ya da boşalmada güçlük

-Fazla kilo

-Uyku apnesi

-Depresyon

-Kaygı 

-Cinsel çekim eksikliği

-Partner ya da ilişki sorunları

Kadınlarda Cinsel İsteksizlik Nedenleri:

-Cinsellikle ilgili korku ve kaygılar

-Cinsel birleşmeyi gerçekleştirememe

-Cinsel birliktelik sırasında ağrı ya da kasılma

-Yorgunluk

-Hormon düzensizlikleri

-Depresyon

-Cinsel çekim eksikliği

-Partner ya da ilişki sorunları